Üniversitelerin Öznesi: Gençliğin Mücadelesi

Hayatta eşitsizliği yaşayan kesimlerden biri de gençler. Gençlik birçok alanda eşitsizlikle karşı karşıya kalıyor. Öncelikle eğitimde yaşanan eşitsizlik gençlerin ortak sorunlarından biri. Öğrencilerin eğitim alabilmeleri kadar gittikleri şehirde barınabilmeleri, sosyal bir yaşam sürebilmeleri de çok zor. Öğrencilerin özneleri oldukları üniversitelerde bile söz hakları ellerinden alınıyor. Rektör seçimleri yapılmadan kayyım rektörler atanıyor. Karşılaşılan bir diğer eşitsizlik de toplumsal cinsiyet eşitsizliği oluyor. Üniversiteler de genç kadınların ve LGBTİQ+’ların ayrımcılığa uğradığı, eşitsizlikle karşılaştığı yerlerden biri.

Burada gençlerin yaşadıkları sorunları tespit ettikten sonra neler yapılabileceği üzerine düşünmek gerekir. Tabii bunun için harekete geçecek olan bizzat gençliğin kendisi. Eşitsizliği yaşayan öznelerin kendi mücadelesini var etmesi gerekir. Yurt yönetmeliğiyle gençlerin politize olmalarına engel olabileceklerini sananlara karşı kendi siyasetlerini üretebilirler. Kampüslerinde açık açık örgütlenerek, kolektif mücadeleyi büyütebilirler.

Bunun nasıl mümkün olacağı üzerinde duralım. Öncelikle politik hedeflerin belirlenmesi gerekir. Ortaya konulan fikirlerle nasıl bir siyaset yürütüleceği üzerine tartışılmalıdır. Bu da öğrencilerin eşit özne olabilecekleri meclisleri var etmeleriyle mümkün olur. Meclis zemininde birleşmek herkesin fikrini söyleyebilmesini sağlar. Burada birlikte kararlar alıp, harekete geçilebilir. Süreklilik için önüne siyasal hatlar koyarak ilerlemelidir. Güncel gündeme göre yeni politikalar üretilebilir.

Bütün öğrencilere ulaşmak ve onları mücadeleye katmak üzere hareket etmek gerekir. Aynı fikir, aynı hedefle mücadele ettiğimiz arkadaşlarımızla bağ kurarız. Belirlenen ortak amaçla mücadele edilmesi kolektif hareketi oluşturur. Her üniversitede örgütlenebilmek için çeşitli faaliyetler yürütülebilir. Toplantılarda bir araya gelmek önemlidir. Bu sayede üretilen siyasetin tartışılıp yeni fikirlerin de gelişmesi sağlanır. Siyasetin ne olacağı ve bunun topluma nasıl yayılacağı üzerine yeni yollar böyle bulunabilir. Afiş asmak ve bildiri dağıtmak gibi faaliyetler yürütülebilir. Bu çalışmalarla propaganda yapmak, harekete yeni kişilerin katılmasını sağlar.

Hem kampüs içinde hem de şehirde çalışmaların sürdürülmesi gerekir. Okullarda ortak hedefler için bir araya gelinen kulüpler kurulabilir. Üniversiteye, fakülteye özgü meclisler kurulabilir. Kulüp kurmanın zorlukları olsa bile el birliği ile aşılabilir. Siyasi iktidar gençliğin örgütlenmesinin önüne geçmeye çalışıyor. Sadece kendileri gibi düşünenlerin fikrini söylemesini istiyorlar. Kulüp kurmayı zorlaştırdıkları gibi istemedikleri kulüpleri de kapatabiliyorlar. Örneğin Boğaziçi Üniversitesi’ne atadıkları kayyım rektör BÜLGBTİ+ kulübünü kapatmıştı. Engellemeler ve zorluklar olsa da, her fikrin kendi kulübünü kurabilmesi o fikri ileriye taşıyacak bir adımdır. Bunun için mücadele etmek oldukça önemli.

Bu kulüpler de meclis işleyişiyle yürütülmelidir. Konferans, panel, seminer, eylem, stand açma, teorik kolektif okumalar, film gösterimleri ya da daha yaratıcı çeşitli etkinliklikler düzenlenebilir. Yapılan çalışmalarla yürütülen politikanın üniversitede yankı bulması sağlanır. Bu sayede fikirler, hedefler bütün öğrencilere ulaşabilir.

Örgütlenme yöntemlerini kullanmak kadar bunu sürdürmek de gerekir. Gençliğin mücadelesi bir kere başladı mı devam etmelidir. Sadece gündeme göre harekete geçmek, kısa süreli faaliyetler yürütmek sürekliliği sağlayamaz. Temeli olan, uzun soluklu kolektif mücadele yürütmek esas olan.