28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turuna tüm umudumuz ile gidiyoruz. 28 Mayıs’ta kadınları esir etmek istedikleri karanlığı yırtıp atmak için elimizden geleni yapacağız.
Örgütlü mücadelemiz kadın düşmanlarını yenecek
14 Mayıs seçimlerini geride bıraktık. Yalnız kadınları sahiplendireceğini söyleyenler, evlenme yaşının 15’e ve dahasına düşürülmesini isteyenler, İstanbul Sözleşmesi’ne ve 6284’e savaş açanlar, karma eğitimden rahatsız olanlar seçilmiş olma yeterliliğine ulaştılar, Meclise girecekler. Belki de ülke tarihinin en gerici Meclisi ile karşı karşıyayız. Kadınlar her gün boşanmak, ayrılmak, kendi hayatlarına dair karar almak istedikleri için, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine dair Kanun’un etkin uygulanmaması, yetkililerin görevlerini ihmal etmesi sonucu öldürülüyor. Kadınlar şiddet altında yaşamak zorunda bırakılıyor. Kadın düşmanlarının Meclise girmesi, kadınların kazanılmış hakları açısından çok tehlikeli çünkü bu kişiler kadın düşmanı politikalarını bu sefer Meclis kürsüsünden yürütecek, kazanılmış haklarımız üzerinden kanun teklifleri vererek değişiklik yapılmasını isteyecekler. Durum böyle olsa da biz bu karamsar tabloyu örgütlü mücadelemizle durdurabiliriz. Kazanılmış haklarımıza el uzatanlara karşı örgütlü gücümüzle buradayız. Öfkemiz de mücadelemiz de dipdiri. 20 yılı aşkın süredir bu siyasi iktidarın türlü hamlelerini boşa düşürmeyi başardık, kaybettiklerimiz ve kazandıklarımız da oldu. Kadınlar şiddet altında yaşamasın, çocuklar istismar edilmesin, LGBTİQ+’lar hedef gösterilmesin, kadınlar yaşasın, çocuklar gülsün diye mücadeleye devam edeceğiz. Şimdi karşımızda yobazlıklarıyla, nefretleriyle kuşanmış ve bir olmuş, Mecliste de kendilerini temsil etmiş bir karanlık varsa daha çok örgütlenme vaktidir.
Tek adamı göndermek için oylarımız Kılıçdaroğlu’nda buluşacak
28 Mayıs seçiminin medeniyet ve barbarlık arasında olduğunu hatırlatmak isteriz. Kadın düşmanlarına kendi partisi içinde ve yer aldığı ittifak içinde yer veren Cumhurbaşkanı’na kadınlar sandıkta cevap vermeli. Konca Kuriş’i katledenlerin zihniyetini meclise taşıyan, “6284’ü kaldırmalı” diyenlere ittifakında yer açıp milletvekilliği veren siyasi iktidardır. Üzerimize nefes alamayacak kadar çöken, baskı ve zulüm getiren tek adam rejiminden kurtulmamız gerek.
Biz her koşulda mücadele etmenin yollarını Afganistan’da, İran’da olduğu gibi biliriz, buluruz. Fakat önümüzde bir imkan daha varken, yani tek adamı göndermek, daha rahat nefes almak mümkünken, örgütlerimizi ve haklarımızı kaybetmekten korkmadığımız ama yine mücadele ederek eşit ve özgür yaşama kavuşma ihtimalimiz hala varken ondan vazgeçmeyelim. Birbirinden farklı kadınlar olarak kadın cinayetlerini durdurmak için nasıl Kadın Meclisleri’nde buluştuysak şimdi de ülkenin gidişatı için oylarımızı buluşturacağız. Umudumuzdan vazgeçmeyelim. Bu seçim sürecinde işler ne zaman ters gitse düzeltebilen bir halk var, hatırlayalım. Bu gidişatı değiştirmek, eşitliği, özgürlüğü, adaleti yoluna koymak bizim ellerimizdedir. Bizler vazgeçmiyoruz, oylarımızı tüm bunlar için tek adamın karşısında tek imkan olan Kemal Kılıçdaroğlu’nda birleştireceğiz. Oyların artması için çok çalışacağız. Kadınların seçimi 6284 olacak, İstanbul Sözleşmesi olacak. O zaman daha demokratik yarınların koşullarını yaratıp özgürlüklerinden asla vazgeçmeyen, örgütlenen kadınlar olarak bu ülkeyi ve dünyayı sömürüsüz ve şiddetsiz bir yer haline getirmenin imkanı açılacak.
14 Mayıs seçimlerinde ortaya çıkan şaibeler tüm canlılığını korurken bir yandan seçim güvenliğini de düşünmek zorundayız. Seçme hakkımızı, oylarımızı, geleceğimizi kimse çalamamalı. 28 Mayıs’ta da müşahit olarak sandıklara sahip çıkacağız. Müşahit olmak için formumuzu doldurabilir ve seçim günü seçim güvenliğine de müdahil olabilir, sandıklara sahip çıkabilirsiniz.
Tek adamı gönderecek oyları artırmak ve korumak için elimizden geleni yapmaya ve mücadeleye devam.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri