Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri'nin "Dünya Kadınlar Günü" açıklamasını paylaşıyoruz.
***
Yoksulluğun pençesi hepimizin sırtında. Erkek şiddeti hayatımıza çöken öyle karanlık bir gölge ki hayatımızın her alanına nüfuz ediyor: Ülkede milyonlarca işsiz, milyonlarca güvencesiz ve şiddete uğrayan milyonlarcamız var. Bu sene de dünya kadınlar gününü, işte bu gidişatı değiştirmek için meydanlarda karşılayacağız.
En yakınımızdaki erkekler bize en çok şiddet uygulayan oluyor. Sokak ortasında artık tanımadığımız erkeklerin kadın ve LGBTİQ+ nefretiyle saldırısına uğruyoruz. Bir otobüste ya da metroda bekleyen bir yolcunun teşhirciliğine her an rastlayabiliyoruz. Sözde “akli dengesi yerinde olmayanların” hep de elleri ve gözleri bedenlerimizde. Nicemiz yükseklerden atılıyoruz. Şüpheli kadın ölümleri hiç olmadığı kadar artıyor. Kadın cinayetleri vahşileşiyor, katiller serbest geziyor. Tüm bunların karşısında İstanbul Sözleşmesi'nden imza çeken siyasi iktidar, bu şiddeti sadece izliyor.
Eve ek gelir götüren diye görüldüğümüz için işten atılanlarımız, eş değer işe eşit ücret alamayanlarımız çok. İşten çıkarılmak için üzerine “hırsız” iftirası atılanlarımız ise artıyor. Evde tencere ve tavalarımız boş, faturalarımız kabarık. Soğuktan donanlarımız, kimsenin görmediği ışıksız odalarda kalanlarımız var. Okula gönderilmeyen kız çocukları, eğitimden uzaklaştırılan genç kadınlar oluyor. Her temel ihtiyacımıza zamlar yağıyor. Ped, tampon gibi temel ihtiyaçlarımız bu yüzyılda hala lüks tüketim sayılıyor. Tüm bunların üzerine 3 kuruşluk nafaka hakkımızı gasp etmeyi konuşuyorlar. Bizim dışımızda herkesin hayatımıza hükmü oluyor. Artık sıra bizde!
Dünya Kadınlar Gününde ve her gün:
Asla Yalnız Yürümeyeceksin!
Bu gidişatı değiştirmek için umudumuz var. Umudumuz tüm bunlara rağmen eşit ve özgür yaşamak için kararlarından vazgeçmeyen, meydanları dolduran kadınlarda. Özgürlüklerinden vazgeçmeyen gençlerde, LGBTİQ+’larda. Umudumuz hakları için direnen ve kazanan işçilerde. Katlanan sorunlarına karşı her kentin meydanlarını dolduranlarda umudumuz. Hiç de az değiliz.
Ekmek kuyruğuna giren, ucuz yağ kuyruğuna giren emekçiler hiç de az değiller. Şiddete uğradığımızda ya da yoksul kaldığımızda siyasi iktidarın bir kez bile yanımızda yer almadığını görenler hiç de az değiller. Kadınlar öldürülürken katilleri serbest bırakanlar karşısında tepki gösterenler hiç de az değiller. Önce İstanbul Sözleşmesi kararı şimdi de nafaka ile başlayan Medeni Kanun’a tehdidin, ülkenin gidişatının farkında olanlar hiç de az değiller.
Yalnız değiliz. Gelin umudumuzu cesarete dönüştürelim. Asla yalnız yürümeyelim.
Az olmayan milyonlar olarak tekçi, patron ve erkek düzenini hep beraber yenelim.
Kadın Meclisleri, örgütlü mücadelesiyle bu gidişatı değiştirmek için ülkenin dört bir yanında ve dünyanın çeşitli ülkelerinde 8 Mart'a hazırlanıyor.
Tüm kadınları ve LGBTİQ+’ları, Dünya Kadınlar Günü buluşmalarımızda “Asla yalnız yürümeyeceksin”i birlikte var etmeye çağırıyoruz.