Çoğulcu 25 Kasım

Bu yıl İstanbul’da çoğulcu bir 25 Kasım eylemi olacak. Her örgütün kendi fikrini ifade edebildiği, demokratik bir zeminde buluşacağız. 27 Kasım Cumartesi 18.00’de Kadıköy’de Devrimci İşçi Partisi, Eşitlik, İlerici Kadınlar Dayanışma Derneği, Kadınlar Direnişte, Kırmızı Gazete, Sosyalist Kadın Hareketi ve Kadın Meclisleri olarak ortak bir eylem gerçekleştireceğiz. Bundan sonra meydanlar çoğulculuk fikriyle yapılan eylemlerle dolup taşacak. Yapılacak eylemin ortak çağrı metnini aşağıdan okuyabilirsiniz:

Uluslararası kadına yönelik şiddete karşı mücadele ve dayanışma günü için 27 Kasım’da saat 18:00’ de Kadıköy’deyiz.

Dünya genelinde pandemi ve ekonomik krizin etkisiyle kadınların maruz bırakıldığı eşitsizlikler ve haksızlıklar arttı. Kadınlar en çok en yakınlarındaki erkekler tarafından, en çok evlerinde öldürülürken pandemide evlerde failleriyle baş başa bırakıldı. Kadın cinayetleri, şüpheli kadın ölümleri ve kadına yönelik şiddet arttı. Türlü bahanelerle ilk işten çıkarılan, eğitim hayatından ilk koparılan kadınlar oldu. İşçi kadınlarınsa yükleri çocuk ve hasta bakımı, temizlik derken iki kat arttı. İş yerlerinde güvencesizlik, esnek çalışma koşulları, mobbing ve baskılar en çok kadınları etkiledi. Göçmen kadınlar ve LGBTİQ+’lar bu dönemde en çok yalnız bırakılanlar oldu.

Kadınlar tüm bu zorluklara rağmen eşit ve özgür yaşamak için mücadeleden hiç geri durmuyor. Dünyanın her yerinde ve bu topraklarda da meydanları doldurmaya, hakları için direnmeye, ortak gelecekleri için örgütlenmeye devam ediyor.

Bu koşullarda Türkiye’de siyasi iktidar, İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede imzayı geri çekiyor. AKP- MHP iktidarı gerici ve baskıcı politikalarını sürdürüyor. Kadınları koruyacak olan 6284 sayılı kanun gibi nice kazanılmış haklarımızı da ortadan kaldırmak için hazırda bekledikleri açık. Saray Rejimi şiddet faili erkekleri soruşturmak yerine, sömürüsüz, eşit ve özgür yaşam talebi etrafında bir araya gelen kadınlara, öğrencilere, LGBTİQ+lara, emekçilere saldırıyor. Cinsel saldırı failleri, kadın katilleri serbest gezerken; kendisini savunan kadınlara ya da şiddete duyarsız kalmayanlara verilen cezalarda da görüyoruz ki şiddeti en önce yargı aklıyor.

Krizde temel ihtiyaçlara her gün zam yapılıyor; emekçi halk, en çok da kadınlar yoksullaşıyor. Siyasi iktidar sömürü düzeninin gereğini layıkıyla yerine getiriyor patronlarla kol kola yürüyor. Bizler bu saldırıların bütünlüklü olduğunu biliyoruz.

Bizler:

- Kadın cinayetlerini ve kadına yönelik her türlü şiddeti durdurmak, şüpheli kadın ölümlerindeki gerçeği açığa çıkarmak için,
- Yeterli sayıda sığınakların, cinsel şiddet kriz merkezlerinin kurulması için,
- 6284 sayılı kanunun ve kazanılmış haklarımızın etkin uygulanmasını sağlamak, daha birçok hakkımızı kazanmak için,
- İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatmak için,
- Bakım, temizlik, yemek gibi hizmetlere bütçe ayrılmasını, bunların kamusal olarak düzenlenmesini sağlamak için,
- Tüm yaşam alanlarında ve işyerlerinde ücretsiz kreşlerin açılması için,
- İş yerlerinde taciz, mobbing ve baskının son bulması, sendikalaşma ve örgütlenme hakkına sahip çıkmak için,
- Gerici politikaların karşısında laiklik için,
- Fiili “kürtaj yasaklarını” kaldırmak için,
- Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerine karşı her türlü ayrımcılığı sonlandırmak için,
- Patronları ve onların siyasi temsilcilerini, şiddet uygulayan erkekleri kollayanları yenmek için,
- Kadınların istihdama katılımı önündeki tüm engelleri kaldırmak için,

Kadınların kendi hayatlarına dair kararları şiddetsiz, özgürce alabilmesi ve sömürüyü ortadan kaldırarak eşitçe yaşayabilmesi için hep beraber mücadele edeceğiz.

Eşit, özgür, şiddetsiz ve sömürüsüz başka bir ülke, başka bir dünya mümkün.