2022 8 Mart’ı gerimizde bıraktık. Bu yılki Dünya Kadınlar Günü geride kaldı belki ama 8 Mart’a giderken ve eylem günlerindeki deneyimler geride kalmadı. Hepsi birer örnek ve emek olarak duruyorlar orada. Bunları değerlendirmek, gelecek günlere ışık olmasını sağlamak ve tüm olumsuzlukları da kabullenip üzerine yeni fikirler geliştirmek hepimizin görevi.
Bu yıl Dünya Kadınlar Gününe toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yarattığı yıkımların yanında ekonomik krizle birlikte girdik. Ülkede ve dünyada ekonomik krizin etkileri artarken emekçilerin en temel ihtiyaçlara nasıl ulaşamadığını gördük. Bunun için hep birlikte ses yükselttik ve Kadın Meclisleri olarak Ekonomik Krize Karşı Danslı Protesto gerçekleştirdik. Aynı zamanda onlarca işçi direnişi gördük. Emeğine, hakkına sahip çıkan emekçiler meydanlarda, işyerlerinin önünde grevdeydiler. İşçi kadınlar en ön saflarda emekleri için direnirken kadın hareketi içinde büyük bir umut ve cesaret oldular.
8 Mart’a giderken yıllardır çeşitli dönemlerde önümüze getirmeye kalktıkları şeyi yaparak nafaka hakkımızı tartışmaya açtılar. 8 Mart’a çok az bir zaman kala emperyalist savaşları konuşmaya başladık. Kapitalizmin kar ve sermaye hırsı, halkları emperyalist savaşların ortasına itti. Bunun karşısında ancak bu savaş düzenini değiştirebilecek emekçilerin yanındayız dedik. İşte böylesi gündemlerle 8 Mart’ı karşıladık. “Yoksulluğun pençesinde, şiddetin gölgesinde yaşamayacağız. Asla Yalnız Yürümeyeceksin.” dedik. Bu yıl Türkiye’nin 32 ilinde eylemdeydik. Kıbrıs’ta ortak bir eylem gerçekleştirdik. Almanya Kadın Meclisimiz kortejiyle eylem alanındaydı. İsviçre ve İspanya’da üyelerimiz politik fikirlerimizi dövizleriyle taşıdı. Önemli deneyimler biriktirdik.
Geçtiğimiz 25 Kasım’da birkaç ilde çoğulcu, demokratik eylemler yapmıştık. Katılımcı her örgütün kendi dövizleriyle, pankartıyla ve bayraklarıyla kendini ifade edebildiği, aynı zamanda ortak bir sözü de yükselttiğimiz eylemlerdi. Tıpkı 19 Haziran İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz Mitingi gibi… Bu yıl Dünya Kadınlar Gününde ise alanlar genişledi, çoğulcu eylemler yayıldı. Sadece İstanbul ve Ankara ile kısıtlı kalmayıp bazı illerde çeşitli örgütlerle ortak eylem yaptık. Bu 8 Mart’ta illerde ortak eylemlerin çoğalması; eylem birliği yapabilmemizin olanaklarının arttığını gösterdi.
Yılın 365 günü mücadele ederek illerde Kadın Meclislerini kuran, örgütleyen ve emek veren kadınlar 8 Mart’ta tüm coşkularıyla meydanlardaydı. Kimi illerde mücadele etmek daha zor olmasına rağmen vazgeçmeyen genç kadınlardan yetişkin kadınlara herkes meydanlardaydı. Hareketliliğin bir süredir olmadığı illerde kadınlar 8 Mart sürecinde harekete geçtiler ve güzel eylemler yaptılar. Bir de yıllardır o ilde herkese Kadın Meclislerinin fikrini anlatan, meydanları hiç boş bırakmayan kadınlar yine o ilde 8 Mart için bir araya geldiler. Farklı farklı iller için çeşitli kategoriler oluştu, çeşitli gelişmeler yaşandı. Ortak noktası ise eşitlikçi feminizmin sembolü yıldızlı feminayı hep daha ileriye taşıma hedefi oldu. Hep daha ileriye taşımak için her günümüz mücadele…
Bir 8 Mart’ı daha geride bıraktık ama mücadele bitmedi. İllerde, ülkelerde fikrimizi daha ileriye taşımak ve bu eşitsizlikler yaratan hetero-patriyarkal kapitalist düzeni yıkmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Adliye önlerinde, refleks eylemlerde, üniversitelerde, iş yerlerinde ve işçi direnişlerinde, 1 Mayıs’ta ve tüm mücadele alanlarında olmaya devam edeceğiz. Mücadeleye devam…