En başından beri Yağmur’un ölümü “şaka değil cinayet” dedik. Yağmur Önüt davasında 6 yıl süren mücadelenin ardından nihayet mahkeme de bunun bir cinayet olduğunu kabul etti. Görülen karar duruşmasında “olası kast ile öldürme” suçundan 16 yıl 8 ay hapis cezası verildi ve sanık tutuklandı. Cezanın “kasten öldürme” yerine “olası kast ile öldürme”den verilmesine ve yapılan “iyi hal” indirimine itiraz edilecek olsa da alınan bu karar yıllardır süren mücadelenin bir kazanımı. Tıpkı karar duruşmasının çıkışında Yağmur Önüt’ün annesi Sevgi Gülseren’in ifade ettiği gibi: Kadınlar olmasa bu karar çıkmazdı.
Yağmur Önüt 2016 yılında Egemen Vardar tarafından pompalı tüfekle öldürüldü. Cinayetin ardından “şakalaşıyorduk” ifadesi veren fail 10 ay cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edildi. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesi gereken dava, önce Asliye Ceza Mahkemesi’nde açıldı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun yürüttüğü kararlı mücadele sonucu dava Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşındı. Bu kez de Egemen Vardar’ın “şakalaşıyorduk” ifadesine itibar edildi ve faile “bilinçli taksirle öldürme” suçundan sadece 5 yıl 10 ay hapis cezası verildi. Sanık bu süreçte yine tutuklanmadı. Ancak mücadele burada bitmedi. Yapılan itiraz sonucu bu karar Yargıtay tarafından bozuldu. Yargıtay sanığa “olası kast ile öldürme” suçundan ceza verilmesini istedi. Buna rağmen sanık hakkındaki tutuklama talebi kabul edilmedi. Yargıtay kararının verildiği 2020 Nisan ayından bugüne dek fail Egemen Vardar serbestti. Karar duruşmasına katılan sanık duruşma çıkışında tutuklanarak cezaevine gönderildi. Yağmur’un yakınları başından beri asla yalnız yürümedi. Yağmur için adaleti sağlayan yürütülen bu kararlı mücadeledir.
Yağmur Önüt dava sürecini anlattığımız önceki yazımız için:
Karar duruşmasının ardından yapılan açıklamayı linkten izleyebilirsiniz: