Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri Türkiye’nin birçok iline yayılan örgüt. Peki bu bir anda olan bir şey mi? Elbette hayır. Ancak yıllardır yürütülen siyaset, bütünlüklü bir mücadele yürütmek bugün böyle bir yapıya dönüşmesini sağladı. Peki illerde bu meclisler nasıl kuruluyor? Kadınlar nasıl oluyor da bütünlüklü bir mücadeleyi bugüne kadar çok fazla örgütlenemeyen şehirlerde var ediyor? Gelin biraz bunu anlatalım.
“Kadınlar eşit ve özgür yaşayacak” denildiği zaman ilk akla genelde metropollerde yaşayan, daha fazla özgürleşme imkanı olan kadınlar geliyordu. Onların haklarını talep ettikleri, mücadele yürüttükleri konuşuluyordu. Elbette bu durum böyle olabilir. Kadınların da sınıfsal konumları, yaşadıkları coğrafya, özgürlüğe ulaşma imkanlarını değiştiriyor. Metropollerde yaşayan kadınlar, ekonomik özgürlüğü olan kadınlar modern haklarını daha çok isteyebiliyor. Kendi kararlarını kendisi alabileceği yönünde daha çok baskı oluşturabiliyor. Hatta metropollerde kadın cinayetlerinin daha fazla olmasının sebeplerinden biri de budur. Ama bugün geldiğimiz aşamada kadınların mücadelesi belli bir kesim kadının yürüttüğü bir mücadele olmaktan çıktı. Ülkenin neresinde olursa olsun, yaşadığı durum ne olursa olsun her kesimden ve her görüşten kadınlar mücadelenin içerisinde yer almak istiyor artık. Benzer sorunları yaşadıklarını, bu yüzden mücadelenin de tüm şehirlerde var olması gerektiğini söylüyorlar.
İşte tam böyle düşünen kadınlar bulundukları illerde “Ben ne yapabilirim?” diyerek Kadın Meclisleri’ne başvuruyor. “Bu ilde de bir şeyler yapabiliriz.”, “Meclis yoksa kurabiliriz.” diyerek bize ulaşıyorlar. Meclis dediğimiz yapı farklı dünya görüşlerinden insanların olduğu ama ortak bir hedefte buluştuğumuz yerdir. Herkesin eşit söz hakkı vardır ve eşitler arası ilişki söz konusudur. Tartışmak, ortak kararlar almak ve buna göre çalışmaları yürütmek, ancak meclis zemininde buluşunca mümkün olabilir. Kadınlar illerde Kadın Meclisleri’ni kurmak için inisiyatif aldıklarında işte tam olarak bu yapıyı var etmek için kolları sıvamış oluyorlar.
Mücadele etmek için illerden bizlere başvuran kadınların yapacakları çokça şey var. Örneğin bir meclis kurmanın ilk adımı bulunduğun ilde senin gibi mücadele etmek isteyenlere ulaşmaktır. Kadın Meclisleri’ne daha önce o il için başvuran kadınlar varsa onlarla iletişime geçmek gerekir. Şöyle de olabilir; bir kadın kendi ilinde meclis kurmak için Kadın Meclisleri’ne başvuru yaptı ama o ildeki tek üye. Önce arkadaşlarına, kendi yakınlarına ya da tanıdığı ve kadın mücadelesine katılabileceğini düşündüğü kadınlara meclisi anlatmakla başlayabilir. “Meclis neler yapar, burada nasıl kurabiliriz” gibi soruların çevresine başka kadınları da toplayıp beraber yanıtlarını bulabilir. Herkes kendisi gibi düşünenleri bularak, bulunduğu yerde meclisi kurabilir.
Bazı illerimizde, meclis henüz kurulmamış olsa bile, kadınlar açısından ülkede yaşananlar harekete geçirici olabilir. Örneğin; İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın geri çekildiği dönem daha önce hiç eylem yapmadığımız illerde eylem yapmıştık. Böyle harekete geçirici gündemler illerde meclisleri kurmak için imkan yaratır. Eğer şartlar olgunlaştıysa, o ilden birçok kadınla tanışıldıysa böyle gündemleri beklemeye gerek yok. Uygun bir tarihte bir toplantı planlanabilir. Bu toplantılar bir meclisin nasıl kurulacağını tartışmak ve o ilde neler yapılabileceğini konuşmak için çok önemli. Birçok kadın ilk defa bir meclis zemininde birleşiyor olabilir. Herkesin meclislere katıldıkları an itibariyle göreceği şey kimsenin fikri ve önerisi diğerininkinden değersiz değil. Konuşulur, tartışılır. Yeni yollar hep beraber aranır. Alınan kararlar doğrultusunda, yine hep beraber çalışmalar yapmak üzere harekete geçiliyor. Yani bu kadınların hepsi fikirleriyle, önerileriyle, aldıkları inisiyatifle bu mücadelenin bir öznesi olmayı meclis zemininde birleşince tatmış olacaklar.
Bu toplantılarda o ilde neler yapabilirizi de konuşmak gerek. Elbette birçok ilde yapılan çalışmalar meclis kurulan yeni illere örnek olacaktır. Bunun yanında ilin dinamiğini incelemek, buna göre örgütlenme çalışmalarına yön vermek gerekir. İmkanlar, olanaklar, çalışma alanları buna göre düşünülebilir. Kadınların kimsenin mücadele etmediğini düşündüğü ya da örgütlenmenin zor olduğu söylenen illerde bile Kadın Meclisleri’yle tanışmaları umut ve cesaret olur. Aynı zamanda bu durum Kadın Meclisleri’nin siyasetinin bütünlüklü olduğunu gösterir. Kadın Meclisleri’nin her ilden kadınları örgütlemek için ne kadar uğraştığını gösterir.
Bir ilde yeni kurulan bir meclisin bolca propagandif çalışma yapması da önemli. Çünkü “... ilinde de Kadın Meclisleri var artık” diyerek varlığını göstermesi gerek. Daha fazla kadına ulaşmanın, daha fazla kadınla birlikte mücadele etmenin yolları çok. Örneğin o ildeki duvarları “Sen de bize katıl” afişleriyle donatabilirler. Sokaklarda kurulduklarını ve yapacaklarını anlattıkları bildirileri dağıtabilirler. Stand açarak daha fazla kadınla tanışma ve meclisi anlatma imkanı bulabilirler. Birlikte oturup pankart yaparak şehirlerin yüksek yerlerinden onu sallandırabilirler. Yazılamalar ve stencil ile o ilinde duvarlarını “yıldızlı femina” ile buluşturabilirler. Bunlar “işte Kadın Meclisleri artık burada da var” demektir. Kadınlara “gelin yıldızlı feminayı birlikte yükseltelim” çağrısı yapmaktır. Bunlar sadece bu yazı için bizlerin aklına gelenler. Yeni kurulan il meclislerini tanıtmak, daha fazla kadını örgütlemek için illerdeki üyelerimiz kendi yaratıcılıklarını da konuşturup birçok çalışma yürütebilirler.
Kimsenin mücadele etmediği yerlerde bile meclislerimizi var ettik. Örneğin; Iğdır, Bayburt, Isparta… Bunların hepsi işte yazıda anlattıklarımızla mümkün oldu. En önemlisi ise Kadın Meclisleri’nin siyasetini hep daha ileriye taşıma hedefiyle hareket edildiği için oldu. Henüz meclisimizin olmadığı iller için bu yazıda anlattıklarımızın hepsini uygulamak üzere harekete geçilebilir. Böylece “Yıldızlı Femina”nın girmediği il kalmaz. Peki meclislerimizin olduğu iller? Onları nasıl daha köklü, daha örgütlü yapılar haline getirebiliriz? İşte bunu da bir başka yazımızda anlatalım.