Ülkenin Dört Bir Yanında Eylem Yaptıran Güç

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının karşısında Kadın Meclisleri Türkiye’nin dört bir yanında meydanlardaydı. Gerek ortak eylemlerde gerekse çağrısını kendi yaptığı eylemlerde buluştu Kadın Meclisleri üyeleri. Anayasaya aykırı bu çekilme kararının yok hükmünde olduğu, meydanlardan bir kez daha “Anayasadan, Yasadan, Sözleşmeden Vazgeçmiyoruz” diyerek vurguladık. Eylemler, Sözleşme’nin yürürlükten kalktığı 1 Temmuz tarihinden sonra da il il yayılarak sürdü. Çünkü bu mücadele 1 Temmuz’da başlamadı. 1 Temmuz’da da bitmeyecekti elbette.

Örgütlü bir kadın kurtuluş mücadelesini var edenlerin 1 Temmuz’u son kabul etmeyeceğini tahmin etmek zor olmasa gerek. Peki bugünlere nasıl gelindi? İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasından önceki süreçte, başta kadın cinayetleri olmak üzere kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda devletin sorumluluklarına dikkat çeken bir hareket adım adım oluşmaktaydı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ile bu hareket örgütlü bir kimliğe kavuştu. Sadece sorumluluklara dikkat çekmekle kalmadı, aynı zamanda gerekli yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi ve bunların uygulanması için kuvvetli bir yaptırım oluşturma yolunda adımları attı. İstanbul Sözleşmesi bu süreçte imzalandı ve hemen ardından sözleşmeyi temel alan 6284 sayılı Kanun çıkarıldı. Tüm bu süreçlerde etkin bir mücadele yürüten Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, İstanbul Sözleşmesi’nin her bir maddesinin uygulanması mücadelesini de sözleşme yürürlüğe girdiği günden bugüne yürüttü.

6284 ve İstanbul Sözleşmesi’nin bilinmediği mecra kalmayana dek sözleşmeyi anlatarak, görevini “savsaklayan” yetkililerin üstlerini düşeni yapmalarını sağlayarak, tüm illerin ve ilçelerin adliyelerinde kadın davalarını takip ederek sürdürdük bu mücadeleyi. Sözleşmenin uygulanması için bu denli örgütlü bir mücadeleyi yürütenler olarak açıkça anayasaya aykırı olan sözleşmeden çıkma kararı karşısında şimdiye dek biriktirdiğimiz örgütlü gücümüzü tabi ki harekete geçirecektik. Bu nedenle, gece yarısı kararıyla ile “sözleşmeden çıkıyoruz” denilen Mart ayından bu yana Türkiye’nin dört bir yanında “Kararı geri çek, sözleşmeyi uygula” eylemleri Kadın Meclisleri’nin örgütlü olduğu tüm illerde yapılabildi. Hukuksuzluklara karşı mücadelenin, kadın kurtuluş mücadelesinin önemli bir dönemeci olduğunu bilerek il il, ilçe ilçe örgütlenmeye devam ettik, ediyoruz.

19 Haziran’da tüm illerden, ilçelerden, liselerden, üniversitelerden, işçi ve LGBTİQ+ mücadelesinden gelerek İstanbul’da çoğulcu bir mitingde bu denli örgütlü biçimde buluşabilen işte bu kararlılıktı. Devamında da 36 ilde İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz eylemleri başta olmak üzere 71 ile yayılan pek çok çalışma yine bu örgütlülükten güç alarak yapılabildi.

İşte bu yüzden, hiç şüphesiz, 1 Temmuz bir son değil diyebiliyoruz. Örgütlü olduğumuz tüm illerde, ilçelerde, alanlarda İstanbul Sözleşmesi’nin her bir maddesini uygulatma mücadelesini sürdüreceğiz. Sözleşmeyi uygulatma mücadelesi, Kadın Meclisleri’nin 71 ile yayılan örgütlü mücadelesinden güç alarak devam edecek.