İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz mitingi

Siyasi iktidar İstanbul Sözleşmesi’ni ilk tartışmaya açtığında başta kadınlar olmak üzere koca bir toplum “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” diyerek cevabını vermişti. Buna rağmen 20 Mart’ta bir gece yarısı Cumhurbaşkanı kararıyla İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuzca imzanın geri çekildiği ilan edildi.

Her sabaha bir kadın cinayeti haberiyle uyanırken İstanbul Sözleşmesi kadınları en başta yaşatır. Bununla birlikte kadınların eşit ve özgür yaşamasını sağlar. Yıllarca bu yüzden İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatmak için mücadele ettik. İstanbul Sözleşmesi sayesinde çıkarttığımız 6284 sayılı kanunun uygulanması için canla başla direndik. Çünkü kadınlar hayatlarına yön vermek istedikleri için erkekler tarafından öldürülüyor, cinsel saldırıya uğruyor, şiddete uğruyor. LGBTİQ+’lar ayrımcılığa uğruyor, hedef gösteriliyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğini her alanda sağlayabildiğimizde eşit ve özgür olacağımızı biliyoruz.
Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için İstanbul Sözleşmesi şart.

İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284’ün yankılanmadığı, eylem yapmadığımız ne il ne meydan ne de adliye bırakmadık. Tüm bunları öldürülen kadınların aileleriyle, şiddete uğrayan, bugünü ve geleceği için mücadele etmek isteyen kadınlarla hep beraber yaptık. Aydınlattığımız cinayetler, yaşattığımız kadınlar, çıkarttığımız yasalar, uygulattığımız sözleşmeler oldu.

20 Mart’taki hukuksuz kararın kadınları güçsüzleştireceğini kimse sanmasın. Bu kararla ellerini ovuşturanlar yenilecek. Mücadele edenler kazanacak.

19 Haziran’da kadın ve LGBTİQ+ örgütleriyle birlikte “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” diye buluşacağız. Kentinde, işyerinde, kampüsünde, köyünde, evinde itirazlarını yükselten ülkenin dört bir yanından kadınlar ve LGBTİQ+’lar “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” büyük mitinginde buluşacak.

Kadın Meclisleri “Anayasayı, yasayı, sözleşmeyi uygula” kortejini kuracak

İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın geri çekilmesi ardından her gün başka bir hukuksuz saldırıyla karşılaşıyoruz. Bu saldırıların bütünlüklü olduğunu görüyoruz. Toplumun eşitsizliğe uğrayan tüm kesimleri her gün bir hukuksuz genelgeye sesini yükseltiyor. Anayasasızlaştırmaya karşı sessiz kalmıyor.

Çay üreticileri isyan ediyor. İşçiler sömürü düzenine karşı direniyor. Köylüler bir avuç zengin kasasını doldursun diye her kepçe vurduğunda toprağa, karşı koyuyor. Gençler sağlıklı ve demokratik eğitim için ayağa kalkıyor. Müzisyenler, sanatçılar, eğlence sektörü emekçileri itiraz ediyor. Bu gidişat doğayı mahvediyor Marmara ölüyor.

Bir yanda anayasasızlaştırma devam ediyor diğer yanda siyasi iktidarın mafyayla iç içe halleri türlü iddialarla ortaya saçılıyor.

Toplumsal sorunlar birbiriyle bağlantılı. Kurtuluşumuz da ancak hep beraber mümkün olabilir. Bu yüzden İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın geri çekilmesiyle artan tüm hukuksuzluklara karşı Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri 19 Haziran’daki mitingde “Anayasayı, yasayı, sözleşmeyi uygula” diyerek kortejini kuracak.

Belki ateş püskürten bir ejderhamız yok ama bir ejderhaya dönüşecek “Asla yalnız yürümeyeceksin” diyen Meclislerimiz var. İl ve ilçe meclisleri, İşçi Kadın Meclisleri, Üniversite Kadın Meclisleri, Lise Kadın Meclisleri, LGBTİQ+ Meclisleri sloganlarından yükselen politik sözleriyle, kortejinde bütünleşecek tüm üye ve gönüllüleriyle yollara düşecek, İstanbul’da olacak.