Kadın Düşmanı İttifaka Geçit Yok
Yeniden Refah Partisi’nin Cumhur İttifakı’na katılımıyla birlikte 6284 sayılı “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi” kanunu tartışmaları yeniden gündeme geldi. Bilindiği üzere Yeniden Refah Partisi 30 maddelik bir talep listesi yayınlamıştı. Bu taleplerin arasında 6284 sayılı kanunun değiştirilmesi de mevcut. İlk etapta ittifaka katılmayacaklarını açıklayan Fatih Erbakan kanunun değiştirilmesi ile alakalı herhangi bir itirazla karşılaşmadıklarını başka meselelerde anlaşamadıklarını belirtmişti. Yani Cumhur İttifakı’nın bu maddeye bir itirazı yoktu. Daha sonra diğer maddelerde de anlaşılmış olacak ki, Yeniden Refah Partisi ittifaka dahil oldu.
Peki Nedir Bu 6284 sayılı Kanun?
Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun veya 6284 Sayılı Kanun, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 8 Mart 2012'de kabul edildi. 20 Mart 2012'de T.C. Resmî Gazete'de yayımlandı. Kanunun amacı şiddet gören ya da bu yönde bir tehdit altında bulunan kadın, çocuk, aile bireyi ve tek taraflı ısrarlı takip mağdurlarının korunması ve bu kişileri hedef alan şiddetin önlenmesi için alınacak önlemleri düzenlemektir.
Kanun fiziksel şiddetin yanı sıra, ekonomik, psikolojik, cinsel şiddet gibi farklı şiddet türlerini de kapsamaktadır.
Kanunun yasalaşma süreci özellikle Türkiye'deki kadın hareketinin ve Ayşe Paşalı’nın yaşam mücadelesi ve AİHM'nin Türkiye aleyhine verdiği kararların sonucunda hızlanmıştır.
Kanunun 2. maddesinde referans verildiği üzere, kanundaki esaslar büyük ölçüde İstanbul Sözleşmesi'ne göre oluşturulmuştur (Aslında tam bu noktada Yeniden Refah Partisi’nin hakkını vermek lazım. Taleplerinde 6284 sayılı kanundan bahsederken “İstanbul Sözleşmesi’nin uzantısı” ifadesini kullanmışlardır.).
İttifak Şartı olarak 6284…
AKP ve MHP’nin kurduğu ittifaka HÜDA-PAR’ın dahil edilmesi sürecinde yapılan görüşmeler sonucu Yeniden Refah Partisi de Cumhur İttifakına dahil oldu. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi 6284 sayılı Kanunun değiştirilmesi gibi birçok taleple…
Elbette bu konu yalnızca Yeniden Refah Partisi’nin bir dayatması sonucu gündeme gelmiş değil. Hizbullahçı zihniyeti benimsediklerini hemen her mecrada belirtmekten çekinmeyen HÜDA-PAR ile ittifak kuran AKP. “Türkiye’nin Taliban inancıyla alakalı ters bir yanı yok. Daha iyi anlaşabileceğimizi ihtimal veriyorum.” diyen Recep Tayyip Erdoğan’ın bu talebi fırsata çevirip Taliban gibi yapılara yeşil ışık yakmadığını söylemek mümkün mü?
Olanı şu, kendi dönemlerinde imzaladıkları İstanbul Sözleşmesi ve yürürlüğe giren 6284 sayılı kanun, iktidarlıkları süresince birlikte yol yürüdükleri ve yürümeyi hedefledikleri odakları rahatsız etmekteydi. İmzaladılar, uygulamadılar. Bir gece de İstanbul Sözleşmesi’nden imzayı geri çektiler. 6284’ü hemen tartışmaya açmak riskli bir karar olacaktı. Ama bir şekilde el atmaları da gerekiyordu. Karın ağrılarını Yeniden Refah Partisi’nin talepleri gidermiş oldu.
Yani kadınların yaşamları üzerinden kirli bir ittifak yapıldı. AKP’nin içinden Aile ve sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık ve Milletvekili Özlem Zengin’den 6284 sayılı koruma kanununun tartışma konusu olamayacağı açıklaması geldi. Özellikle Özlem Zengin’in “Bu bizim kırmızı çizgimizdir” açıklamasından sonra hem parti içinden hem de ittifaka katılan yeni zihindaş partiler tarafından lince uğradı. Öyle ki, katıldığı bir programda bu konu sorulduğunda “Kırmızı Çizgimiz” dediği yasa ile ilgili artık konuşmak istemediğini ifade etti. Her ne kadar bu iki isim bu tartışmalarda 6284 ve İstanbul Sözleşmesi savunucusu olarak görünüyor olsalar da bu bize o kadar da tutarlı bir duruş gibi gelmiyor. Çünkü hali hazırda imza çekilmemişken “İstanbul Sözleşmesi Uygulansın” diye meydanları doldurduğumuzda bu isimler yoktu. Kırmızı çizgileri(!) olan 6284 sayılı kanunun uygulanmadığına yüzlerce örnek varken, uygulanması için adliye adliye bizler mücadele ederken çıkıp tek kelime etmediler. Şimdi tartışmaya açılan kırmızı çizgileri için en azından bir istifa etmeyi eminiz ki akıllarının ucundan bile geçirmediler. Ne de olsa bunca kadın cinayeti, işçi ölümleri ve depremde ihmallerden ölenlerin ardından tek bir istifanın gelmediği iktidar partinin üyeleriler. Ya huyundan, ya suyundan…
Ancak bu ittifakın kadın düşmanı bir ittifak olduğunun herkes farkında. İktidarda oldukları süre boyunca yaşananları ve iktidarın ürettiği kadın düşmanı politikaları gördük, görüyoruz. Şimdi kurulan bu ittifakla mücadele ettiğimiz her konuda daha da geriye gideceğimizin bilincindeyiz. Bu nedenle kadın düşmanı hiçbir ittifaka geçit vermeyeceğiz. Kadın düşmanlarını yeneceğiz.
*Devamı bir sonraki yazıda olacak.