Yıllarca kadın cinayetlerini durdurmak için mücadele edenleri kapatma davasi ile engellemeye çalışıyorlar. Ancak bu topraklarda, bu mücadeleyi var edenleri durdurmak mümkün değil.
Kadın cinayetlerini durdurmak için ülkenin dört bir yanında örgütlendik. Her ilin adliyelerinden, meydanlarından ‘“Kadın Cinayetlerini Durduracağız”’ sloganı yankılandı. Çözüm yollarını da söyledik. “Kadınların şifresi 6284; İstanbul Sözleşmesi yaşatır” dedik. Hukuksuzca şu an sözleşmeden imza çekilmiş olunsa da, tekrar sözleşmeyi kazanmak için de mücadelemiz sürüyor. Kadınlar ve LGBTİQ+' lar, eşit ve özgür bir şekilde yaşasın diye mücadele ediyoruz. Kadınların ölümleri şüpheli bırakılmasın diye.Verdiğimiz mücadele toplumun tüm kesimiyle buluşuyor. Öldürülen kadınların aileleriyle, yakınlarıyla birlikte kadınlar için adalet mücadelesi veriyoruz.
Bu ülkeyi yönetenler kadın cinayeti gerçeğini mücadelemizle kabul etmek zorunda kaldılar. Ancak durdurmak için siyasi irade göstermiyorlar. Bir ülkede bu isimle bir dernek kurmak, o ülkeyi yönetenler için bir utanç kaynağı olması gerekirken; siyasi iktidarın göstermediği iradeyi biz gösteriyoruz diye şimdi derneğimizi kapatmaya çalışıyorlar.
Bir yanıyla da, örgütlü mücadelemize yapılan bu saldırının tüm muhalefete, tüm kadın hareketine yapılan saldırının bir parçası olduğunun da farkındayız. Derneğimizi kapatmaya çalışanlar, İstanbul Sözleşmesi’nden imzayı hukuksuzca geri çekenler.. Her gün özgürlüklerimize saldıranlar.. LGBTİQ+'ları hedef gösterenler… Kadınların istediği kıyafeti giymesine, istediklerini sahneden söylemesine tahammül edemeyenler.. Konserlerde, festivallerde hep birlikte eğlenmeyi bile bu topluma çok görenler.. Kendileri gibi yaşamayan herkesi hedef gösterenler.. Her türlü muhalefeti, farklı görüşü yasaklamaya çalışanlar..
Tüm baskıların karşısında direnenler var
Her gün haklarımıza, özgürlüklerimize saldırılar artıyor. Ama bu topraklarda da, yanı başımızdaki coğrafyalarda da direnişler büyüyor. İranlı kadınların, İran halkının mücadelesi molla rejimini sarsıyor. Ülkemizde nasıl ki kadınlar canları pahasına haklarından, kendi istedikleri gibi yaşama mücadelesinden vazgeçmiyorsa; İran’da direnen kadınlar da molla rejiminin tüm saldırılarına, tüm baskılarına rağmen direnmeye devam ediyor.
Bizler ne kadın cinayetlerini durdurma mücadelemizden vazgeçeceğiz, ne de platformu kapattıracağız. 5 Ekim'de Çağlayan Adliyesi’nde tüm gücümüzle buluşacağız. Tüm kadınları ve LGBTİQ+'ları da bizlerle birlikte olmaya davet ediyoruz.
Tüm bu saldırılara cevabımız; örgütlü mücadelemizi daha da büyütmek. Daha fazla kadınla, LGBTİQ+ ile birlikte sloganlarımız tüm meydanlarda, tüm adliyelerde yankılanmaya devam edecek. Tüm bu hukuksuz uygulamaları bizleri dayatan, mücadelemizi engellemeye çalışanları tarihin karanlığına göndereceğiz. Eşit ve özgür yaşadığımız güzel günleri mücadelemizle kuracağız.