Geçtiğimiz günlerde Mabel Matiz’in “Karakol” isimli şarkısı çıktı. Klip içerisindeki iki insanın birbirini sevmesi, hiç kimseye zarar vermeyen tavırları gündem oldu. Çeşitli yobaz kesimler #MabelMatizHaddiniBil tagı açtılar ve yine ahlak bekçiliğine soyundular. Klibin toplumu “Ahlaksızlığa” özendirdiğini dile getirdiler. Onlara göre kadınlar “Ahlaksız”, LGBTİQ+’lar “Ahlaksız”, direnen halklar “Ahlaksız” ama bu koca eşitsizliği var edenler çok “Ahlaklı”!
Bu tepkiler üzerine iktidara yakın medya tarafından RTÜK’ün tüm kanalları arayarak “şarkının klibini yayınlamamaları” konusunda uyarıda bulunduğu dile getirildi. Bu iddia RTÜK tarafından yalanlanmadı. Bu nefretin üzerine birçok sanatçı, kurum ve kişi Mabel Matiz’e destek oldu. Şarkının güzel sözleri sosyal medyada yankılandı, herkes açıp açıp Youtube’den şarkıyı dinledi.
Ülkede LGBTİQ+’lar son dönemde iyice arttığını gözlemlediğimiz bir biçimde yobazlar tarafından sürekli olarak hedef gösteriliyor. Geçtiğimiz haftalarda İstanbul Üniversitesi Eşitlik Topluluğu’nun düzenlediği Onur Pikniği'ne çeşitli saldırılar gerçekleşmişti. Açık açık ölüm tehditleri savuranları polis izlemiş, bu da yetmiyormuş gibi LGBTİQ+’ları gözaltına almıştı. Aynı zamanda İstanbul’daki Onur Yürüyüşü’ne gerici gruplar çağrı yaparak, LGBTİQ+’ları hedef göstermişlerdi. Belli siyasi partilerin de desteklerini alarak LGBTİQ+’ları hedef gösterenlerin anayasayı çiğnedikleri çok açık. Yobazların bu kadar kolay nefret söyleminde bulunmasının da açık bir sebebi var:Bu ülkeyi yönetenlerin de anayasayı, yasaları çiğniyor oluşu. Siyasi iktidarın İstanbul Sözleşmesi’ni karşısına almasının sebeplerinden biri de Madde 4’deki “...cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği,...”nden dolayı kimsenin ayrımcılığa uğramayacağı kısmıydı. Oysa Anayasa Madde 10’da benzer şeyi söyler. Direkt “cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği” yazmıyor olabilir. Onun ötesinde “Kanun önünde herkes eşittir” der. Oysa biz görüyoruz ki her gün nefreti körükleyip suç işleyenler cezalandırılmıyor. Bu eşitsizliğin daha da derinleşmesine sebep oluyor. Anayasaya aykırı bir biçimde toplumun bir kesimi ciddi bir eşitsizlik ve şiddetle karşılaşırken yetkilileri bir klipte iki kişinin birbirini sevmesi rahatsız ediyor. RTÜK, bugüne kadar onlarca kadının şiddete uğradığı dizilerle ilgili hiçbir işlem yapmazken Mabel Matiz’in şarkısının klibiyle ilgili saatler içinde harekete geçiyor. Yetkililerin bu eşitsizliği derinleştiren, şiddeti meşrulaştıran hareketleri anayasal suç teşkil ediyor.
İçerisinde LGBTİQ+’ların yer aldığı dizi,film, klipler için “Eşcinselliği özendiriyorlar” diyenler var. LGBTİQ+’ların mücadelesi bu heteronormatif düzene karşıdır. Hayatın her alanında heteroseksüelliğin dayatılmasına karşı mücadele ediyoruz. Sağlıktan barınmaya kadar tüm haklarımıza eşit bir biçimde kavuşmak için politika yürütüyoruz. Heteronormatif düzenin devamını sağlamanın yılmaz bekçileri ise varlığımıza, mücadelemize saldırıyor. “Eşcinselliği özendiriyorlar” diyerek bizi toplumdan ayrıştırmaya çalışıyorlar. Eşcinsellik bir özenme ya da özendirme değil; toplumun parçası olan birçok insanın cinsel yönelimidir. Bu yüzden LGBTİQ+’lar, hayatın her alanında olduğu gibi sanatın içinde de olacaklar. Toplumun bir kesimini hayatın içinden de sanattan da atamazsınız.
Kadınlar ve LGBTİQ+’lar olarak tüm bu eşitsizlikleri yaratan, devam etmesini sağlayan herkese karşı mücadelemiz bir. Özgürlüklerimizi sahip çıkıyoruz.