Azra Gülendam Haytaoğlu davasının ilk duruşması dün Antalya Adliyesi’nde görüldü. Azra yaşamını yitirdiğinde birçok ilde eylemler yapan Kadın Meclisleri üyeleri olarak dava için Antalya Adliyesi’ndeydik. Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olan Azra’nın arkadaşları da üniversiteden adliyeye kadar yürüyüş yaptılar. Daha sonra adliye önünde hep birlikte eylemimizi yaptık. Üniversite öğrencilerinin ve arkadaşlarının Azra için adalet talebi elbette çok önemli. Başka davalarda bu denli karşımıza çıkmayan, üniversiteli gençlerin arkadaşları için adalet mücadelesi vermesini dikkate almak gerekiyor. Bu mücadelenin örgütlü kadın hareketi ile buluşması davada adaleti sağlayabilecek önemli bir güçtür.
Davada sanık Mustafa Murat Ayhan nitelikli kasten öldürme, cinsel saldırı, hürriyeti kısıtlamadan yargılanıyor. Azra’yı öldürdükten sonra vücudunu pek çok parçaya ayıran fail, ilk duruşmada “çocuğumu göremem diye düşündüm”, “ne yaptığımın farkında değildim” gibi ceza indirimi alabilmeye yönelik söylemlerde bulundu. Kadın cinayeti davalarında uygulanan ayrımcı indirimlerin, faillere bu cesareti veren yargı sisteminin karşısında davanın peşini asla bırakmayacağız.
Azra henüz hayatını kaybetmeden önce kayıp başvurusu yapan ailesine yetkililer “telefon sinyallerine ancak Pazartesi günü bakabiliriz” demişti. Mesai saatlerini işaret etmişti. Pazartesi sabahı ise Azra’nın ölüm haberini almıştık. Tıpkı kadına yönelik şiddette etkin süreçlerin işletilmemesi gibi Azra kaybolduğunda da etkin bir süreç işletilmedi. Azra’nın yaşamını yitirmesinde sorumluluğunu yerine getirmeyen yetkililer için de gerekli hukuki süreçler yürütülmek zorunda. İzmir’de yıllar önce öldürülen yitiren Serpil Erfındık için geçtiğimiz ay Anayasa Mahkemesi bir karar verdi. 6284’ü etkin uygulamayan ve Serpil’in yaşamını yitirmesine neden olan kamu görevlileri hakkında soruşturma açılması gerektiğini söyledi. Bu kararın Azra’nın davasında da daha pek çok süreçte de emsal olması için mücadelemiz sürecek.