Barınma Hakkı Serbest Piyasanın İnsafına Bırakılamaz

Öğrencilere çıkmayan devlet yurtları, artan apart ve ev kiraları bir süredir ülkenin gündeminde. Son birkaç gündür de siyasi iktidarın artan ev kiralarına karşı hiçbir adım atmamasını parklarda sabahlayarak protesto eden öğrencileri görüyoruz.

KYK çıkması için binlerce kişinin arasında yedekte bekleyen öğrenciler yüksek kiralı evlere mahkum bırakılıyor. Her yıl üniversiteler açılacağı zaman aynı konu gündem oluyordu. Bu yılın diğer yıllardan farkı ise öğrencilerin bir buçuk yılın ardından üniversite okudukları şehirlere dönmesi. Pandemi nedeniyle milyonlarca üniversite öğrencisi ailelerinin yanındaydı. Uzun zamandır kiralanamayan evlerin fiyatları diğer yıllara oranla daha fazla artırıldı. Emlak piyasanın insafında olan kontrolsüz kira artışları binlerce emekçi aileyi zor durumda bırakıyor. Pandemide artan yoksullukla birlikte emekçi halkın çocuklarının, fahiş fiyatlı ev kiralarını ödeyecek ekonomik gücü yok. Ama kiraları arttırma kararı tamamen serbest piyasanın elinde olduğu için, emekçileri düşünen de yok.

Her yıl yeni üniversiteler, fakülteler, bölümler açıldığı ve kontenjanlar arttırıldığı için siyasi iktidar böbürleniyor. Ancak bunların alt yapısı hazırlanmıyor. Başta barınma olmak üzere öğrencilerin temel ihtiyaçları sağlanmadan bu adımlar atılıyor. Yeterli sayıda yurt yapılmıyor. Bu da yetmezmiş gibi, kira artışları üzerinde kamusal bir denetim mekanizması yok. Bu nedenle ev sahipleri kiraları istedikleri oranda arttırabiliyor. Yurt çıkmayan milyonlarca öğrencinin yüksek fiyattaki evlere mecbur oldukları bilinen bir gerçek. Kiraların istendiği gibi arttırılmasının önünde bir yasal engel de olmadığından, bundan kar da elde edilebiliyor. Serbest piyasa düzeni böyle işliyor. Kamu bu konuda üzerine düşeni yerine getirmedikçe buna benzer olayları sürekli yaşayacağız.

Siyasi iktidar düzenin devamını sağlama ve bir avuç patronu zengin etme derdinde. İşsizliği ertelemek üzere açtıkları yeni üniversitelerin, olmayan alt yapılarıyla ilgilenmek işlerine gelmiyor. Oysa eğitim sürecindeki milyonlarca öğrencinin “barınma hakkı”yla ilgili düzenlemeler yapmak yetkililerin görevidir. Bu sorunu çözüme götüren düzenlemeler yapılmadıkça öğrenciler kâr aracı olarak görülmeye devam edecek. Yeni yurtlar yapılmadan, öğrencilere ücretsiz kalacak yer imkanları sağlanmadan, ev kiraları konusunda gerekli denetleme ve düzenlemeler yapılmadan sorun çözülemez.