İstanbul Sözleşmesi’nin Türkiye’de yürürlükten kalkacağı tarih olarak Cumhurbaşkanlığı tarafından ilan edilen 1 Temmuz’a günler kaldı. AKP hükümeti ve Cumhurbaşkanı geri adım atmayacağını söylüyor. 1 Temmuz’a kadar bu tablo değişmezse, bundan sonra olacakları açıklayacağız. Ancak öncesinde, hukuken topun atılmış olduğu Danıştay kararına değinmek gerekir.
Danıştayın 5 üyesinden 3’ü “tek yetkili Cumhurbaşkanıdır” diyerek yürütmenin durdurulması talebini oy çokluğu ile reddetti. Yürütmenin durdurulmamış olması, Danıştay’ın hukuki değil siyasi bir karar verdiği gerçeğini ortaya koydu. Ancak ortaya konan bir başka gerçek ise bu kararın oybirliği ile alınamamasıdır. 2 Danıştay üyesinin “Uluslararası sözleşmeyi TBMM yerine Cumhurbaşkanı’nın feshetmesi anayasaya aykırıdır” diyerek hukukta ve demokraside direnmesi, fesih kararının açıkça anayasaya aykırı olduğunu bir kez daha gösteriyor.
Peki 1 Temmuz’da ne olacak?
Türkiye İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmiş sayılacak. Sözleşme ise yerli yerinde durmaya devam edecek. Anayasaya açıkça aykırı şekilde, hukuksuzca imzanın çekilmesi sadece kadınlara değil, tüm topluma bir gözdağı verme çabasıydı. “Anayasayı da, yasaları da, sözleşmeleri de hiçe sayarım, rejimle istediğim gibi oynarım” fikrinin nasıl ters teptiğini pek çok eylemle ve son olarak 19 Haziran mitingi ile gördük. Toplumun her kesiminin İstanbul Sözleşmesi’ne ve haklarına sahip çıkması hafife alınamaz. Haklarına sahip çıkan yurttaşlar buhar olup uçmayacak. “Anayasayı, yasayı, sözleşmeyi uygula” diyenler olarak mücadelemiz bitmeyecek.
Türkiye sözleşmeden çekilmiş sayılacak. Ama kadın kurtuluş mücadelesi sayesinde yazılan maddeleriyle İstanbul Sözleşmesi, kadınların eşit yaşamasının önündeki engelleri ve bunlara karşı çözüm yollarını anlatmaya devam edecek. Devletleri, yetkilileri bu sözleşmenin maddelerine uymaya çağıracak.
Türkiye sözleşmeden çekilmiş sayılacak. Kadınların yıllardır yürüttüğü örgütlü, sistemli eşitlik mücadelesi ise yanına eşitsizliklere karşı mücadele eden toplumun tüm kesimlerini alarak yoluna devam edecek.
Türkiye sözleşmeden çekilmiş sayılacak. Sözleşmenin tarafı iken yetkililerin uygulamamakta direndiği, bizlerin ise uygulatmakta direndiğimiz sözleşme maddeleri için yürütülen mücadele ise devam edecek. Kadınlar için şiddetsiz bir yaşamı var edene, kadın cinayetlerini ve şüpheli kadın ölümlerini durdurana dek durmayacağız.
Sözleşmeden çekilme kararı karşısında tüm illerde, sözde değil gerçek anlamda örgütlenen kadın mücadelemizle eylemlerde olacağız. 19 Haziran mitingi ile yaratılan ortak mücadele deneyimi ile Kadın Meclisleri gerek ortak eylemlerde, gerekse kendi eylemlerinde buluşacak. İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın çekilmesi kararına karşı “Anayasadan, Yasadan, Sözleşmeden Vazgeçmiyoruz” demeyi Türkiye’nin dört bir yanında sürdürecek.
https://twitter.com/kadinmeclisleri/status/1410583744201773060?s=20