Yüksekten "Düşen" Kadınlar

Geçtiğimiz 8 Mart’ta, Kadın Meclisleri olarak tüm illerde şüpheli kadın ölümlerinin gerçeğin henüz ortaya çıkmadığı birer kadın cinayeti olabileceğini söylemiştik. Çünkü hayatını ‘’kaybeden’’ kadınların aslında hayatlarının ellerinden alınmış olabileceğini biliyoruz. Geçtiğimiz günlerde de Filmmor, yüksekten düşüp ölen kadınlarla ilgili sosyal medya platformlarında önemli bir veri paylaştı ve görselleştirdi:

‘’Son iki yılda 29 kadının ‘yüksekten düşerek öldüğü’ kayıtlara geçti. Hepsinin arkasında 1 erkek vardı.’’

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri her ay, kadın cinayeti verileriyle birlikte şüpheli kadın ölümü verilerini de yayınlıyor. Şüpheli kadın ölümü kavramını, kadın cinayeti kavramından ayrı ele almamızın sebebi bu ölümlerin nasıl gerçekleştiğinin bilinmemesi. Bu ölümlerin sebebi kaza mı, intihar mı, cinayet mi yoksa kadın cinayeti mi?

2022 Ocak ayı raporumuza göre şüpheli kadın ölümü verisi, kadın cinayeti verisinden daha fazla. Ülkemizde soruşturma ve kovuşturma süreçleri etkin işletilmediği için, son zamanlarda failler ceza almamak için kadın cinayetlerini ‘’şüpheli’’ bırakmaya çalışıyor. Pandemi de şüpheli kadın ölümlerinin artmasının nedenlerinden biri diyebiliriz. Bunları sırayla ele alalım.

Soruşturma ve kovuşturma sürecinin etkin işletilmediğini söyledik. Örneğin şüpheli şekilde ölen kadının ölmeden önceki psikolojik hali, çevresine olan tavrı incelenmiyor. Psikolojik açıdan hayatın olağan akışına uygun davranıp davranmadığı araştırılmıyor. Oysa bedene yapılan otopsi gibi, psikolojik otopsi de yapılarak rapor çıkarılmalı, olayın intihar olma ihtimali bu şekilde geniş kapsamlı araştırılmalıdır. Yargı sistemi, adli merciler, olay yeri inceleme ve tıp alanı, işini titizlikle yapmalıdır. Bununla birlikte şüpheli kadın ölümü dosyaları titizlikle, ivedilikle incelenmiyor ve bazen dava bile açılmadan ‘’intihar’’ denerek dosya kapatılıyor. Ölen kadın eğer intihar etmişse, mahkemenin dosyayı kapatabilmesi için intihar sebebini açıklaması gerekir. Hiçbir sebep sunmadan “intihar” denerek dosyanın kapatılamayacağını biliyoruz. Hukuka ve bilime uygun bir gerekçe sunmadan, dosyaların bu şekilde kapatılması evrensel insan haklarına, Yargıtay kararlarına ve uluslararası hukuka da aykırıdır. Daha önce intihar ettiği söylenen bir kadın, komadan çıktığında onu itenin bir erkek olduğunu söylemişti. Eğer o kadının bunu söyleme şansı olmasaydı, belki de yine ‘’intihar’’ denerek kapatılan bir dosya olacaktı. Şüpheli kadın ölümlerinin ardındaki gerçekler, yalnızca kadınların şans eseri hayatta kalarak failleri işaret etmeleri sonucunda mı açığa çıkacak?

Şüpheli kadın ölümlerinin artışına bir başka sebep, faillerin olayı şüpheli hale getirmesi. Kadın mücadelesinin yarattığı kamuoyu baskısı sayesinde dosya titizlikle yürütülmek zorunda kalınabiliyor. Özellikle olay, ülke gündeminde büyük etki yaratıp herkeste tepki uyandırdıysa... Bu durum da, fail erkeklere olayı saklamasının, intihar süsü vermesinin daha iyi olacağını düşündürüyor. Çünkü biliyor ki olay kadın cinayeti olarak ortaya çıkarsa alacağı ceza da ona göre olacak.

Pandeminin de bu ölümlerin artışına nasıl bir etkisi olduğunu biliyoruz. Örneğin pandemi nedeniyle eve kapanmanın, bazı kadınların şiddet gördükleri erkeklerle sürekli aynı evde bulunmaya zorlanmasının ev içi şiddeti artırdığı bir gerçek. Platformumuzun aylık verilerine göre pandemi öncesinde, örneğin Ocak 2020’de 7 şüpheli kadın ölümü gerçekleşmişken pandemi başladıktan sonra, Nisan 2020’de 20 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti. Şüpheli kadın ölümleri konusunda yetkililer tarafından siyasi bir iradenin ortaya konmadığını fark eden erkekler ceza almamak için kadınların ölümlerini şüpheli hale getirme konusunda her yolu deniyor artık. 2 yılda 29 kadının evde ya da arkasında bir erkek varken yüksekten düşerek hayatını kaybettiği gibi bir somut durumla karşı karşıya kalabiliyoruz.

Mücadelemizle Esin Güneş, Özlem Selek ve Şule Çet’in şüpheli ölümünün aslında kadın cinayeti olduğunu nasıl ortaya çıkardıysak, şüpheli şekilde ölen Aysun Yıldırım, Duygu Delen, Aleyna Çakır ve tüm kadınlar için de mücadeleye devam edeceğiz. Yüksekten düşerek ölen 29 kadının ölümlerinin arkasındaki gerçeği tek tek açığa çıkaracağız. Kadınların ölümleri şüpheli kalmayacak.