Ekonomik Krizde Kadınlar İlk Gözden Çıkarılan Olamaz

Ekonomik kriz, enflasyon, yapılan zamlar emekçi halkın sırtına bir yük gibi biniyor. Derinleşen eşitsizlikle bu koşullardan kadınlar daha çok etkileniyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklı özgürce yaşamasının ve hatta hayatta kalmasının önünde birçok engel olan kadınlar, ekonomik krizin altında erkeklerden fazla eziliyor. Göz ardı edilmemesi gereken bu eşitsizliğe yetkililer ne diyor?

Yetkililerin sunduğu çözümlerin hiçbir sürdürülebilirliği yok. Kadınların yaşayacağı zorluklarla ilgili henüz bir adım atılmış değil. Aksine, kadınların boşanma sonrası yoksulluğa düştüğünde aldıkları yoksulluk nafakasıyla ilgili yeni düzenleme getirmeyi planlıyorlar. Kadınların hakkı olan nafakaya bile göz dikiyorlar.

Kadınların yakın geçmişte okumasına, iş sahibi olmasına dahi izin verilmiyordu. Günümüzde ise işverenler tarafından kadınların işe alınması tercih edilmeyebiliyor ya da ucuz iş gücü olarak görülüp işe alınıyorlar. Aynı düzeylerde iş tanımları arasında, kadınların çalıştığı işe, erkeklerden daha az maaş biçiliyor. Bu nedenlerle, kadınların ekonomik özgürlüğünü kazanmasının önünde hala onlarca engel var.

Kadınların boşandığında veya eşi öldüğünde daha çok yoksulluğa düşmesinin nedeni erkek egemenliğidir. İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilen siyasi iktidar elbette bu engellerin aşılması, eşitliğin sağlanması için de çaba sarf etmiyor. Kadınların yoksulluktan daha çok etkilendiğini sözde kabul ederek göz boyayan yardımlar yapıyor. Örneğin kaymakamlıklara bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları belli şartlardaki kadınlara maddi yardım yapıyor. Eşi ölen, boşanmış veya boşanma aşamasında olup çalışmayan ve küçük yaşta veya okul çağında çocukları olan kadınlara yine bu vakıf tarafından belirlenen yoksulluk sınırının altında geliri olmaları şartıyla yardımlar yapılıyor. Ancak son zamanlarda kadınların bu cüzi miktardaki yardımlara bile ulaşmasında sorunlar yaşadığına dair haberler düşüyor, biz de Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri başvuru hattına başvurular alıyoruz. Kadınlar bu kurumlar tarafından türlü gerekçelerle geri çevrilebiliyor. Bizim baskılarımız ve prosedürü hatırlatmamız sonucu kadınlar bu haklarına ancak ulaşabiliyor. Böyle bir hakkının farkında olmayan ve prosedürleri bilmeyen kadınlar ise bu yardımlardan mahrum kalıyor. Oysa yapılan maddi yardımların reklamı övünerek yapılıyordu, ekonomik krizde ise ilk gözden çıkarılan yine kadınlar oldu. Nasıl işyerlerinden ilk önce çıkarılanlar kadınlar oluyorsa devlet tarafından yapılan üç kuruş yardımı ilk kısıtlanan da kadınlar oluyor.

Bazen kadınlar geçinme derdinden dolayı boşanmayı seçemiyor, şiddeti kabullenmek zorunda kalıyor. Boşanmayı seçen kadınlar için ise boşanma sürecinin uzunluğu bir sorun oluyor. Yine boşanma sürecinde maddi koşullara katlanamayan kadınlar boşanmaktan vazgeçebiliyor. İşte bu sebepten ötürü boşanmış ya da boşanma aşamasında olan, çocuğu olan kadınların hayatını güvence altına alacak ekonomik bir politika belirlenmeli. Kadınlar zaten eşitsizlikle mücadele etmek zorunda kaldıkları sistem içerisinde ilk gözden çıkarılan değil, öncelik tanınması gerekenlerdir. Tam eşitlik sağlanana kadar haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Kadınların haklarına ulaşması için de her zaman mücadele edeceğiz. Kapıdan çevrilen her kadın için yetkililere görevlerini ve yasaları hatırlatacağız, yasaların uygulanmasını sağlayacağız.

Kadınlar için ekonomik koşulların önemini anlatırken şunu da söylemek gerekir: Bu yardımlar eşitsizliğin var olduğu ortamda gerekli olsa da; maddi yardım yapmak eşitsizliği ortadan kaldıracak bir çözüm değildir. Kadınların, uğradığı eşitsizlik sonucu düştüğü maddi zorluklar sadaka mantığıyla çözülemez. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, devletin organlarından alınan yardımlarla ortadan kalkmaz. Bu eşitsizliği ortadan kaldıracak politikalar üretilmeli, siyasi bir irade ortaya konulmalı. Mevcut iktidarın böyle bir iradesi olmadığını ise elbette hepimiz biliyoruz. İşte bu iradeyi göstermeyenlere karşı örgütlü gücümüzle, eşitlikçi feminist mücadelemizle kadınların yaşamak için yardımlara mecbur olmadığı dünyayı biz var edeceğiz.